Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Kiralama İlanları - Kiralamaya Hazırlananlar. Bu hizmet Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı işbirliği ile e-Devlet Kapısı altyapısı üzerinden sunulmaktadır. İlan Filtrele. Bu hizmeti kullanarak, Türkiye genelinde hazine taşınmazları kiralanmaya
Ülkenin en değerli kıyılarıyla yaylalarında bulunan Hazine arazilerinin 49 yıllığına tahsisi için sadece 1 aylık süre verilmesi, ‘adrese teslim’ kuşkularına yol açtı. Başta Bodrum, Çeşme, Kemer, Alanya olmak üzere Türkiye'nin en değerli turizm bölgelerinde bulunan Hazine arsalarının turizmcilere 49 yıllığına
Datça yarımadasında bozuk orman arazilerinin şahıslara ağaclandırma şartı ile kiralanması sözkonusu. Bu Türkiye’nin başka bölgelerinde de yapılıyor. Ancak görünen o ki bu tip arazilerin ağaçlandırılış biçimi için belirlenen şartlar buradaki ekosistemleri iyilestirmeye değil onları tamamen çökertmeye neden olacak.
Toplamda 322 ailenin faydalanacağı Orman İşletme Müdürlüğümüzün başlattığı bu güzel projeyle sizler hem doğaya sahip çıkacaksınız, hem de toprağı işleyerek dikilen ağaçlardan aldığınız ürünlerle cebiniz bereketlenecek ve 49 yıllığına gelir elde edeceksiniz.
Proje kapsamında 40 milyon metrekare yüzölçümlü tarım arazisinin kiralanması hedefleniyor. Hazine bakanlığı Fenerbahçe'de yeni transfer ilk kez forma giydi!
cash. Orman arazisi kiralanabilir mi? Ormanların karbondioksit tüketerek ve oksijen üreterek havayı temizleme, erozyonu önleme, yağışları düzenleme ve artırma, yeraltı sularını düzenleme gibi insan sağlığı ve çevre açısından pek çok önemli faydalı olduğu konusunda fikir birliği mevcuttur. Ancak bütün bu faydalarına rağmen orman varlığımız sürekli tahrip edilmekte ve giderek Arazisi Kiralamak Mümkün mü? Orman Arazisinin 49 Yıllığına Kiralanması Mümkün mü?Ormanların kamu malı olduğu konusunda fikir birliği mevcuttur. Bu nedenle ormanlar kamu mallarının taşıdıkları genel özellikleri taşırlar. Bu özelliklerden bir tanesi irtifak hakları ile ilgilidir. Bilindiği üzere kamu malları üzerinde kanunen izin verilmedikçe irtifak hakkı tesisi mümkün değildir. Çünkü kamu malları -Devletin özel mülkiyetindeki taşınmazlardan farklı olarak- medeni hukuk işlemlerine konu edilemez. Bu bağlamda ormanlar üzerinde de kanunen izin verilmedikçe irtifak hakkı tesis edilemeyeceği nedenle ormanlarda sadece kültür ve turizm koruma ve gelişme bölgelerinde turizm yatırımlarına izin verilmektedir. 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu kapsamında kalan kültür ve turizm koruma ve gelişme bölgeleri dışında turizm irtifakı sayılı Kanun’un 8. maddesi, 2008 yılında çıkarılan 5761 sayılı “Turizmi Teşvik Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile yeniden düzenlenmiştir. Buna göre kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezlerinde Bakanlığın talebi üzerine, imar planları yapılmış ve turizme ayrılmış yerlerdeki taşınmaz mallardan Hazineye ait olan yerler Maliye Bakanlığınca, Kültür ve Turizm Bakanlığına tahsis edilir. Hazine mülkiyetinde yeterli alanın bulunmadığı durumlarda orman alanlarının turizm yatırımlarına tahsis edilebilmesi mümkündür. Hazine mülkiyetinde yeterli alanın bulunmadığı durumlar; mevki, konum, büyüklük, denizle bağlantısı, denize uzaklığı ve tahsis amacına uygun olup olmadığı bakımlarından Hazine mülkiyetinde yeterli alanın bulunmaması durumunu ifade eder. Yeterli alan yok ise, 6831 sayılı Orman Kanunu’na göre orman sayılan yerlerde turizm amaçlı irtifak hakkı Arazisinin Turizm Amaçlı 49 Yıllığına Kiralanması ŞartlarıOrman arazileri, yeterli alan yok ise turizm amaçlı olarak kiralanabilmektedir. Ancak bunun için;a Sağlık turizmine yönelik fizik tedavi tesisi veya rehabilitasyon merkezi tesislerini kapsayan konaklamalı tesisler yapılabilmesi için iklimsel ve çevresel zorunluluk bulunması,b Termal turizmine yönelik jeotermal kaynakların bu orman alanında bulunması,c Bu orman alanının, kış turizmi kapsamında uygun yapı ve tesislerin yapılabileceği yeterli pist uzunluğunu ve gerekli rakımı sağlaması,d Bu orman alanının, eko-turizm kapsamında yer alan yayla turizmi, kırsal turizm ve benzeri turizm türlerine yönelik tesislerin yer alabileceği çevresel ve sosyal anlamda imkan sağlanması,e Bu orman alanının, golf turizmine yönelik olarak uygun iklim yapısı ve topografik özellikler dikkate alınarak uluslararası standartlara uygun tesisler gerçekleştirilmesine imkan sağlaması,f Bu orman alanının, kıyıların coğrafi ve fiziksel yapısı nedeniyle kumsallardan, doğal manzaradan, çevresel zenginlikten, biyolojik çeşitlilikten yararlanma bakımından alt yapı ve üst yapı tesisi konusunda kolaylık sağlaması,g Bu orman alanının, kruvaziyer ve yat gibi deniz turizmine yönelik olarak kıyıdan başka bir yerde gerçekleştirilmesi mümkün olmayan yatırımlar için zorunlu olması,h Uluslararası yarışmaların yapılabileceği turizm amaçlı spor tesisleri yapılabilmesi için uygun iklim yapısı veya coğrafi özellikler sağlayan alanlardan olması turizm yatırımlarına tahsis edilecek orman sayılan yerlerde;a Turizme tahsis edilecek alan, il genelindeki toplam orman sayılan yerlerin binde 5’ini Yapılaşmaya esas inşaat hakkı, emsal E Turizm yatırımı için tahsis edilen orman alanının üç katı kadar alanın ağaçlandırma bedeli ve ağaçlandırılan bu alanın üç yıllık bakım bedeli, yatırımcı tarafından Orman Genel Müdürlüğü hesabına, doğrudan belirtilen ağaçlandırma ve bakım işlerinde kullanılmak şartıyla gelir olarak kaydedilir ve kaydedilen tutar karşılığı ödenek öngörülür. Belirtilen bedelin yatırılmadığının tespiti halinde, yatırımcıya turizm yatırımı veya işletmesi belgesi sayılı Kanun’un 8. maddesinin A fıkrasında tarihli ve 5761 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikler de dikkate alındığında aşağıdaki esaslar çerçevesinde orman arazilerinin turizm yatırımlarına tahsis edilebileceği anlaşılmaktadır1- Öncelikle, herhangi bir bölgedeki değil, Bakanlar Kurulu kararıyla kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgesi veya turizm merkezi olarak ilan edilmiş olan yerlerdeki orman arazilerinin tahsisi mümkün olabilecektir. Ayrıca tahsis edilecek yerin, imar planlarının yapılmış ve turizme ayrılmış olması 6831 sayılı Orman Kanunu’na göre orman sayılan yerlerden turizm yatırımları için tahsis yapılabilmesi Hazine mülkiyetinde yeterli alanın bulunmaması şartına bağlanmıştır. 8. maddeye göre orman alanları, ancak Hazine özel mülkiyetinde yeterince alan bulunmadığı takdirde turizm yatırımları için tahsis edilebilecektir. Bu düzenleme Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı ile uyum içindedir. Ormanlar da tapuda Hazine adına tescil edilmektedir. Ancak 2634 sayılı Kanun’un 8. maddesindeki bu ifadeyi Hazine’nin özel mülkiyetindeki alanlarla sınırlı olarak değerlendirmek Tüm ormanların değil, sadece madde metninde sayılan ihtiyaçlar için gerekli ormanların tahsisi öngörülmüştür. Orman alanlarının tahsis edileceği amaçlar madde metninde sayılarak her türlü turistik amaç için orman alanlarının tahsis edilmesinin önüne geçilmiştir. 8. maddenin A fıkrasının 1 numaralı bendinin a, b, c, d, e, f, g ve h alt bentlerinde hangi hallerde orman sayılan yerlerin turizm yatırımlarına tahsis edilebileceği gösterilmiştir. Bu alt bentlerde, “eko-turizm kapsamında yer alan yayla turizmi, kırsal turizm ve benzeri turizm türlerine yönelik tesislerin yer alabileceği çevresel ve sosyal anlamda imkan sağlayan”, “golf turizmine yönelik olarak uygun iklim yapısı ve topografik özellikler dikkate alınarak uluslararası standartlara uygun tesisler gerçekleştirilmesine imkan sağlayan”, “kıyıların coğrafi ve fiziksel yapısı nedeniyle kumsallardan, doğal manzaradan, çevresel zenginlikten, biyolojik çeşitlilikten yararlanma bakımından alt yapı ve üst yapı tesisi konusunda kolaylık sağlayan”, “kruvaziyer ve yat gibi deniz turizmine yönelik olarak kıyıdan başka bir yerde gerçekleştirilmesi mümkün olmayan”, “uluslararası yarışmaların yapılabileceği turizm amaçlı spor tesisleri yapılabilmesi için uygun iklim yapısı veya coğrafi özellikler sağlayan” ve orman sayılan yerlerin, talep üzerine, Orman ve Su İşleri Bakanlığınca Kültür ve Turizm Bakanlığı’na tahsis edileceği düzenlenmiştir. Böylece, yukarıdaki bentler kapsamında gerçekleştirilmek istenen bir turizm yatırımı için talep edilen alanın fiziki ve doğal durumu nedeniyle, söz konusu yatırımın başka yerde kurulamaması, yeterli rakım, iklimsel ve çevresel gereklilikler gibi zorunluluklar çerçevesinde orman arazisinin turizm yatırımlarına tahsis edilmesi Turizm yatırımlarına tahsis edilecek orman arazisinin, il genelindeki toplam orman sayılan yerlerin binde 5’ini geçemeyeceği kuralına yer Ayrıca turizme tahsis edilecek alanın, il genelindeki toplam orman sayılan yerlerin binde 5’ini ve yapılaşmaya esas inşaat hakkının, emsal E geçemeyeceği hüküm altına alınarak turizme tahsis edilecek orman alanları miktar yönünden de Turizm yatırımı için tahsis edilen orman alanının üç katı kadar alanın ağaçlandırma bedeli ve ağaçlandırılan bu alanın üç yıllık bakım bedelinin, yatırımcı tarafından Orman Genel Müdürlüğü hesabına, doğrudan belirtilen ağaçlandırma ve bakım işlerinde kullanılmak şartıyla gelir olarak kaydedileceği ve belirtilen bedelin yatırılmadığının tespiti halinde, yatırımcıya turizm yatırımı veya işletmesi belgesi verilmeyeceği hükme bağlanmıştır.
Türkiye'de son 1 yıldır kiralar kat kat katlandı. Daha bir yıl önce liraya zor kiralanan evlere 5-6 bin lira diyorlar şimdi. "İyi" denilebilecek semtlerdeki evler için 7-8 binden aşağı kira yok. İstanbul, Antalya gibi kentlerde ise iş iyice çığırından çıkmış durumda. Antalya'da Ukrayna'dan göçen insanların talepleriyle, diğer büyük kentlerde yine taleple katlanan kiralar, yüksek kiralarla verilen evlerden kirasını alamayan ev sahipleri, diğer büyük kentlerde akılları durduran yüksek kira haberleri son dönemin en önemli gündem maddesi. Çünkü arz yok, talep patlaması var. Pandemide konut üretilmedi. Türkiye'de yılda 800 bin yeni konut üretimine ihtiyaç varken, son bir yılda sektör hareketlense de yıllık en fazla 350 bine ulaştığı ifade ediliyor. Özellikle büyük kentlerde arsa problemi büyük olunca, yapılan konutta yüzde 60'a varan maliyet oluşturuyor ve orta gelir seviyesine uygun konut yapılamıyor. "Kira öder gibi ev sahibi olmak" deyimi yerini "Ev alır gibi kira ödemek" söylemine bıraktı maalesef. Çevre ve Şehircilik Bakanı’mız Murat Kurum, TOKİ tarafından 81 ilde sosyal konut yapılacağını, bunun orta ve dar gelirliler, yeni evlenenler, şehit aileleri ve gaziler öncelikli olmak üzere hiç evi olmayanlara, çok uygun şartlarla satılacağını söyledi. İhtiyaç ve kurallar belirlenecek, ayrıtılar bir-iki haftaya kadar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanacak. Bir de kendi konutunu yapmak isteyenlere arsa satışı gündemde... Evet satışı... Hâlbuki kiralasak daha iyi değil mi? Evleri ya da konutları. Ülkemizde hazine arazilerinin 49 yıllığına kiralanması uygulaması var. Ne kadar eleştirilse de, yanlış yönleri bulunsa da Yap-İşlet-Devret sitemi ile, kamu ihaleleriyle ancak 20-30 yılda yapılacak altyapı yatırımlarını gerçekleştirdik. Aynı otomobil alırken kredi kullanmak gibi. "Bugün refahı krediyle satın aldık, bedelini yıllara bölerek ödüyoruz" gibi. Birçok ülke de bu başarıdan dolayı sistemi kendisine entegre etti. İşte bu sistemi konuta uygulasak? Yani yapsak, 49 yıllığına kiralasak, sonra bir daha kiralasak... Bunun bir benzeri İngiltere'de var. Bu ülkede ev almak istediğinizde 2 seçenek sunuluyor. Bunlar 'leasehold ve freehold' olarak adlandırılıyor. Leasehold sisteminde almak istediğiniz ev bahçeli, apartman dairesi olmuş, fark etmez. O evin arsasında hakkınız bulunmuyor. Bu seçeneği tercih ettiğinizde daha düşük bedellerle ev sahibi olabiliyorsunuz. Fakat bunda 99 yıla kadar sahiplik söz konusu. Siz aldığınızda 99 yılı varsa, 40 yıl kullandınız, satmak istediniz diyelim; evin yeni sahibi 59 yıllığına alacak o evi. İsterse belediyeye harç benzeri bir tutar yatırıp yine 99 yıla çıkarabilir sahiplik süresini. Aynı şekilde 29-30 yılı kalan evler de var. Bunlar daha ucuz ve bunda da yeni dönem satın alma hakkı var. Kullanma hakkını 50 yıl kadar uzatmak, 15-20 bin sterlin gibi bedelle üstelik. 99 yıllığına aldığınız evin kullanım süresini uzatmazsanız sürenin sonunda ev, ilk sahibine dönüyor. Freehold ise hem bina, hem de arsanın alana ait olduğu sistem. Bu sistemde fiyat yüzde 20-25 fark edebiliyor. El değiştirmeye kalktığınızda ise ikisinin de aynı oranda değer kazandığı görülüyor. Yani yatırım ya da kullanım için de alsanız herhangi bir kaybınız yok. Sadece daha az ödüyorsunuz, o kadar... Ülkemizde de bu sistemi uygulasak... Hatta sosyal konutlarda uzun süreli kiralama dönemini biraz kısa tutsak... Onu edinmek isteyen öğrencinin ailesi, çocuğuna ev tutacağına, bu evlerden alsa. O öğrenci okulunu bitirip iş dünyasına atıldığında evin kullanım hakkını isterse uzatsa, istemezse devretse... Sadece öğrenci için de değil... Bir kentte evi olan varlıklı bir insan düşünün. 49 yıllığına ev bulduğunda alır, canı istediğinde onun kalan hakkını satar. Bu sistem, miras davalarında bile yeni bir açılım getirebilir. Kavgaları bitiren, miras bırakacak kimsesi olmayan insanlar için de hatta. Canlar gidiyor oralarda biz ticaret mi düşünelim? Evet. Acı ama evet... Maalesef canlar gidiyor, insanlar yurtlarını terk etmek zorunda kalıyor, güçlü olan kendisinden zayıf olanı ezmenin fırsatını bulduğunda saldırıyor, istediğini alana kadar hem kendi halkını hem de saldırdığı ülkenin halkını perişan ediyor. Fakat öte yandan saldıran ülkenin de saldırıya maruz kalan ülkenin de geride kalan insanları var. Onların da gıdaya, giyime, konuta, yola ihtiyacı var ve bu ihtiyacın bir şekilde karşılanması gerekiyor; sen olmazsan öbürü tarafından. Geçtiğimiz gün İDMİB Başkanı Çetin Tecdelioğlu da Rusya'daki fırsatlardan bahsederken "Orada insanlar zarar görüyor ama" vurgusunu yapmadan geçmedi. Türk insanı böyle. Savaş nerede olursa olsun 'fırsat fırsattır' demiyor, demekten utanıyor ama dünyada savaşlar zaten ekonomi çevresinde dönmüyor mu? Yıllarca Irak'ın petrolü, yer altı zenginlikleri için dünyanın öbür tarafından ABD, diğer tarafından Avrupa ülkeleri koşuşturmadı mı bu bölgeye? Yıllardır şakalara bile konu olan "Demokrasi getiriyoruz" iddiasıyla hem de... Bugünlerde de Çin ile Tayvan arasında zaten var olan gerginlik tırmandı. Şimdi iş dünyası da bu bölgedeki fırsatlara odaklanmış durumda. Tabii yine zayıfların, suçsuz insanların zarar görmesinden duyduğu endişe eşliğinde...
Güncelleme Tarihi Eylül 17, 2020 1153Oluşturulma Tarihi Eylül 17, 2020 1153Hazine arazisi kiralama işlemi, Resmi Gazete'de yayımlanan tarım arazilerinin kullanımı tebliğinin ardından netlik kazandı. Buna göre tarım arazileri 10 yıl süreyle kiralanabilecek. Kiralanabilecek maksimum alan 60 dönüm olacak. Hiç toprak sahibi olmayan ya da yeteri kadar toprağı bulunmayan çiftçiler, bu arazileri kullanabilecek. Peki, hazine arazisi kiralama işlemi nasıl yapılır ve şartları neler? İşte, o konu hakkında merak edilen bazı bilgiler1/5Hazine arazisi kiralamak isteyenler için Resmi Gazete tebliği yayımlandı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hazırladığı Milli Emlak Tebliğinde kritik değişiklikler yapıldı. Hazine arazisi kiralamak için çiftçi olmak ve o köy ya da beldede 3 yıldır oturuyor olmak koşulu kaldırıldı. Bunun yerine o köy ya da mahallede kayıtlı olan, oturan ya da oraya kayıtlı olmasa da 3 yıldır oturan, oturmasa da kayıtlı olan topraksız veya yeterli toprağı olmayanlara kiraya verilebilir hale getirildi. Daha önce 5 yıl olan ve bağ, bahçeler için 10 yıla kadar uzatılabilen kiralama süresi, yeni tebliğde 10 yıl olarak belirlendi ve bu sürenin sonunda tüm ekip biçmeler için 10 yıl daha uzatma hakkı verildi. Böylece isteyen tek yıllık bitki ekecek, bahçe yapacak, isteyen çok yıllık bağ, badem, ceviz ARAZİSİ KİRALAMA BAŞVURU ŞARTLARI NELER?Köy nüfusuna kayıtlı olmayan, köyde ikamet etmeyenler yani dışarıdan kişiler de hazine arazilerini veya devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerleri ekip biçme amaçlı kiralayabilecek. Ancak bu, köye kayıtlı kişilerin talep etmemeleri durumunda mümkün olacak. Bir başka ifadeyle topraksız veya yeterli toprağı olmayan çiftçilere kiraya verilecek yerler ilan edilecek. Yeterli başvuru olmadığında bu taşınmazlar, gerçek veya tüzel kişilere kiraya FAZLA 60 DÖNÜMBir kişinin kiralayabileceği hazine arazi miktarı 60 dönümü geçemeyecek. Yüzölçümü 60 dönümden fazla olan taşınmazlar, krokisinde ulaşım yolu da gösterilerek, 60 dönümlük bölümler halinde kiraya verilecek. Topraksız veya yeterli toprağı olmayan çiftçiler bu tebliğ kapsamında sadece bir kez hak sahibi olabilecek. Daha önce kiralanacak arazinin büyüklüğü sulu ve kuru tarım yapılabilirliğine göre her il için ayrı ayrı belirleniyordu. Yeni düzenlemede tüm iller için bu miktar 60 dönümle sınırlandırılmış verilecek yerler, Milli Emlak İl Müdürlükleri’nce belirlenecek ve nihai onay Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca verilecek. Bakanlığın onay verdiği taşınmazlar, Milli Emlak İl Müdürlükleri’nin internet sayfasında ve hükümet konaklarında 20 gün süreyle ilan edilecek. Tarım idaresince bu ilanlar çiftçilere, ilgili muhtarlıklara ve ziraat odalarına da GÖRE SIRALAMAİlana çıkılan araziyi kimin kiralanacağı kararı, başvuru sahiplerinin puanlarına göre belirlenecek. Köyde oturan ve o köye kayıtlı olanlar 20 puan, köyde kayıtlı olmayıp 3 yıldır oturanlar 10 puan, köy nüfusuna kayıtlı olanlar 5 puan alacak. Toprağı olmayanlar 60 puan, 10 dönümden az toprağı olanlar 40 puan, 30-40 dönüm arası toprağı olanlar 10 puan, evli ve 3’ten fazla reşit olmayan çocuğu olanlar 20 puan, 2’ye kadar çocuğu olanlar 15 puan alacak. Ayrıca ziraat teknikeri, teknisyeni, mühendisi, 20-40 yaş aralığında genç ya da kadın çiftçi olmak, iyi tarım, organik tarım yapacak olmak da puan üstünlüğü sağlayacak. Tüm değerlendirmelerin sonunda aynı puanı toplayan birden fazla kişi olursa kura PAZARLIKArazinin kiralaması pazarlık usulüne göre yapılacak ancak ilk yıl tahmini kira bedeli, taşınmazın rayiç bedelinin yüzde olarak belirlenecek. Yani 100 bin liralık bir tarlanın yıllık kirası lira civarında olabilecek. Sonraki yıllarda kira bedeli TÜİK’in yayımladığı Tarım ÜFE Tarım Ürünleri Üretici Fiyatları Endeksi oranında artırılacak. Sözleşmenin başlama ve bitiş tarihleri, ekim ve hasat dönemleri dikkate alınarak belirlenecek. İlk yıl kira bedeli peşin olarak veya faiz uygulanmaksızın dörtte biri peşin, kalanı üçer aylık dönemler hâlinde üç eşit taksitle alınacak. Sonraki yıllarda ise kira, peşin veya üçer aylık dönemler hâlinde dört eşit taksitte ödenebilecek. Kiracılar, arazileri başkalarına kiraya veremeyecek.
orman arazilerinin 49 yıllığına kiralanması