Hyaluronikasitiçeren dolgu maddeleri ortalama süresi hastanın cilt tipine, düzeltilmesi gereken kırışıklığın durumana, enjeksiyon tipine ve enjekte edilen miktarlara bağlıdır. Kalıcılık süresi, geçici dolgular 6-18 ay arasında, yarı kalıcı 2-5 yıl kalıcılık göstermektedirler. Yüz dolgu maddelerinde serbest
Gençlik serumu içerdiği hyaluronik asit ve kollajen sentezini destekleyen glisin, prolin, lizin, lösin aminoasitleri, manitol, peptidler, organik silika, DMAE, vitaminler (B1, B6), ile kırışıklık ve sarkmalarla savaşır. Hyaluronik asit, deride su tutarak dokuların tamir edilmesini, elastikiyetin artmasını sağlar, deri nemini
Penis boyutları normalin altında olan 100 erkekte penis başına (glans penis) dolgu maddesi enjeksiyonu yapılmış. Dolgu maddesi olarak 2cc. Hyaluronik asit içerikli bir dolgu maddesi (Perlane) kullanılmış. Uygulamadan 1 sene sonra hastalar kontrole çağrılıp penis başı çevresi ölçülmüş ve 14-15 mm. artış tespit edilmiş.
Diz içi enjeksiyonu, ağrıyı gidermek için doğrudan eklem içine uygulanan bir yöntemdir. Lokal anestezikler, hyaluronik asit ve botoks işlemi, bu tedavi için eklemlere enjekte edilen en yaygın maddeler olmaktadır. Eklem içi enjeksiyonu hakkında tüm merak edilenler içeriğimizden ulaşabilirsiniz. Diz İçi Enjeksiyonu Nedir?
Hyaluronikasit hacminin 1000 katına kadar su bağlama kapasitesi nedeniyle derinin hacmini,esnekliğni artırır ve deriye ciddi bir nemlenme sağlar. Hyaluronik asit doku tarafından zaman içinde tamamen metabolize edilir. Gerektiği durumlarda hyalurinidaz adı verilen enzim lie de eritilebilir. Hangi bölgeler için dolgu enjeksiyonu
cash. ENJEKSİYON TEDAVİLERİDiz kireçlenmesi, belli bir yaşın üzerindeki insanlarda oldukça yaygın olarak görülen bir eklem hastalığıdır. Hastalığın erken dönemlerinde destekleyici tedavi tedaviye ek olarak kortizon ve hyaluronik asit enjeksiyonu tedavileri de yapılmaktadır. Hyaluronik Asit EnjeksiyonuBu işlemde hyaluronik asit adı verilen jele benzer bir sıvı, diz ekleminin içine enjekte edilir. Hyaluronik asit, eklemin içinde yer alan eklem sıvısında doğal olarak bulunan bir maddedir. Bu ajan, kemiklerin birbiri üzerinden yumuşak bir şekilde hareket etmesini sağlayan kayganlaştırıcı bir madde olarak görev yapar, aynı zamanda ekleme gelen yükler için de şok absorbe etme etkisi vardır. Hyaluronik asit verilmesiyle kireçlenme oluşmuş eklemin hareketi kolaylaşır ve ağrı Uygulama Sıklığı Nedir?Kullanılan ürüne göre bir veya daha çok sayıda enjeksiyon gerekli olabilir. Enjeksiyonlar bir, iki hafta arayla yapılır. Hastanın şikâyetlerine göre altı ay ya da bir yıl sonra enjeksiyonlar Sonrası Ne Tür Şikâyetler olur?Enjeksiyon sonrası, enjeksiyonun yapıldığı yerde ağrı, ısı artışı ve hafif şişlik oluşabilir. Bu şikâyetler genellikle kısa EnjeksiyonuEklem içi kortizon enjeksiyonu ağrılı eklemlerin lokal tedavisinde yaygın olarak uygulanan bir tedavi eklem içine uygulamanın avantajı, vücutta sistemik yan etkilere yol açmadan eklem içinde yüksek seviyede etki enjeksiyonu sıklıkla diz eklemine uygulanmakla birlikte el ve ayaktaki küçük eklemlere, çene eklemine ayrıca omuz, el bileği, dirsek ve ayak bileği gibi diğer büyük eklemlere de uygulanabilmektedir.
Öncelikle herkesin anlayabilmesi için kabaca iki tür madde enjeksiyonu veya dolgusu vardır. Birincisi kendi dokularımızdan elde edilmeyen yani dışarıda değişik teknolojiler ile üretilen ve insan dokusu içinde ki bazı yapılara benzerlik gösteren ancak etkinliğinin ve kalıcılığının arttırılması amacıyla kimyasal ve fiziksel oynamalar yapılarak üretilen ticari dolgu maddeleri. En çok bilineni hepinizin bildiği hyaluronik asit içerikli dolgu maddeleridir. Birçok marka adı altında piyasada özellikle fiyatlarına göre değişen ürünleri bulmak mümkündür. Ben bile şu an kaç çeşit marka isim altında satıldığını bilmiyorum. Tabii kaliteli güvenirliği test edilmiş uzun yıllar insan üzerinde kullanımına bağlı etkinlikleri problemleri bilinen bilimsel çıktıları bağımsız doktorlar tarafından yayınlanan belli başlı markalar her zaman kullanım açısından tercih sebebi olmaktadır. Ne yazık ki daha ucuz olması sebebiyle yukarıda saydığım güvenirlilik çerçevesinde değerlendiremediğimiz bir çok ürün plastik cerrah veya dermatolog dışı doktorlar ve hatta doktor olmayan kişilerce insan sağlığı hiçe sayılarak uygulanmaktadır. Diş hekimleri, anestezistler, genel cerrahlar , pratisyen hekimler ve en bomba olanı hekim dahi olmayan halkı yanıltan, kandıran kişiler piyasada bu işleri yapmaktadır. Bir işin uzmanı olmak demek; o işi veya işlemi yapabilme kabiliyetinin yanında, işlem sonrası oluşabilecek olumsuz sonuçları, komplikasyonları da yönetebilme becerisine sahip olmak demektir. Ne yazık ki biz plastik cerrahlara çok fazla sayıda enjeksiyon dolgu sonrasu olumsuz sonuçları olan mutsuz hastalar başvurmaktadır. Bu konularda bilinçli ve araştırıcı olmak zorundayız. İkinci dolgu türevi ise hastaların kendi yağ dokularının liposakşın ile alınıp basit bir işlemden geçirildikten sonra tekrar hastanın kendisine enjeksiyonu işlemidir. Burada en önemli nokta yabancı bir cisim veya madde değil kendi öz dokularımızın kullanıldığı oldukça güvenli bir yöntemden bahsediyoruz. Kesinlikle kendi dokumuz! Dokunuzun reddedilmesi vucudunuz tarafından kabul edilmemesi atılması gibi bir durum olmadığından bahsediyoruz!!Bir sonraki yazımda bu konu yağ enjeksiyonları etraflıca yine sizlerin anlayabileceği şekilde basit olarak anlatacağım. Özellikle kök hücre veya büyüme faktörleri gibi yağ enjeksiyonları ile özdeşleşen bazen suistimal edilen hastaları kandıran terimelerin karmaşıklığını basitleştirmeye çalışacağım.
Yaşlanma karşıtı kremler, losyonlar ve serumlar çoğu zaman kırışıklık oluşumunu yavaşlatma ve engellemede başarılı olsa da var olan derin kırışıklıkların giderilmesinde etkisiz kalırlar. Plastik cerrahideki gelişmeler sonucunda ortaya çıkan yeni tedavi yöntemleri yaşlılığın belirtileriyle savaşmada etkilerini göstermişlerdir. Ciltteki kırışıklıkları doldurmak ve düzleştirmek için deri altına enjekte edilen dermal dolgular bu tedavi yöntemlerinden en yaygınıdır. Dermal dolgular yüzde kullanıldığı gibi lazer cilt yenileme yöntemiyle birlikte ellerde de kullanılabilir. Böylece yüz ve eller aynı yaşta görünür. Dermal dolgular kalıcı olmayan bir tedavi türüdür, bu yüzden etkilerini sürdürmesi için tekrar tekrar yapılmasını gerekir. Ayrıca çok sarkık ciltlere uygulandığında da diğerlerine oranla etkisiz kalacaktır. Bu gibi durumlarda yüz gerdirmesi tedavisi daha uygun olur. Günümüzde estetik cerrahide dermal dolgulardan birisi de hyaluronik asit dolgulardır. Kolajene alternatif olan en yaygın diğer dermal dolgu hyaluronik asit de yüzdeki kırışıklıkların ve çizgilerin tedavisinde kullanılır. Hyaluronik asit, biyolojik olarak bozunabilen, hayvansal kaynaklı olmayan, dengelenmiş hyaluronik asitten yapılır. Bu asit deride doğal olarak bulunur ve cilde dolgunluk ve hacim verir. Yaş ilerledikçe derideki hyaluronik asit miktarı da azalmaya ve yaşlılık belirtileri daha da belirginleşmeye başlar. Hyaluronik asit enjeksiyonlarının cilt tedavisinde bu kadar etkili olmasının sebebi de derideki hyaluronik asit seviyesini arttırmasıdır. Hyaluronik asit çevredeki nemi emerek genişlediği için enjekte edildiğinde çizgileri ve kırışıklıkları düzleştiren ve cildi dolgunlaştıran bir etkisi olur. Hyaluronik Asit Yüz Dolgusu Özellikleri Nelerdir? Hyaluronik asit enjeksiyonları kolajen enjeksiyonlarından daha uzun süre etkisini korumaya eğilimlidir. Genel olarak hyaluronik enjeksiyonunun etkisi 6 ila 12 ay sürer. Bu sayede etkinin sürekliliğini sağlamak için çok tedaviyi çok fazla tekrarlamak zorunda kalmazsınız. Ayrıca hyaluronik asit cildi nemle şişerek içerden dolgunlaştırdığı için botoks ya da bazı yüz gerdirme operasyonlarına nazaran daha doğal görünen sonuçlar verir. Bu da hyaluronik asiti özellikle dudak dolgunlaştırmada, nezolobial çizgileri düzgünleştirmede, çenenin görünüşünü ve konturunu düzeltmede tercih edilen bir tedavi yapar. Hyaluronik asitin bir diğer avantajı ise hayvansal ürün olmamasıdır. Bu yüzden kolajen enjeksiyonunda olabildiği gibi alerjik reaksiyonlara sebep olmaz. Yine aynı sebeple tedaviden önce alerji ve cilt testi yapılması gerekmez. Ancak hyaluronik asit tedavisi kolajen enjeksiyonundan biraz daha acılı olduğu için çoğunlukla lokal anestezi gerektirir. Bu da tedavi fiyatını nispeten yükseltebilir. Tedavi sonrası cilt bakımı nasıldır? Tedaviden sonraki birkaç gün yüzünüz biraz şişkin, kızarık olabilir ve enjeksiyon bölgeleri hafifçe acıyabilir. Bu süre boyunca enfeksiyon riskini azaltmak için cildinizi mümkün olduğunca temiz tutmalısınız. Kızarıklıkla başa çıkmak için ise yüzünüze doğal iltihap önleyici yağlar sürebilirsiniz. Emu yağının bu konuda başarılı olduğu bilinmektedir. Uzun vadede amacınız ise derinizdeki hyaluronik asit miktarını olabildiğince yüksek tutmak olmalıdır. Hyaluronik asit deride bulunan hyaluronidaz enzimi ile parçalanabilmektedir. Eğer bu enzimin hyaluronik asidi parçalamasını önleyebilirseniz enjeksiyonun etkileri çok daha uzun sürecektir. Bunu yapmanın bir yolu içinde Phytessence Wakame özü içeren yüz kremleri kullanmaktır. Bir Japon deniz yosunundan alınan bu özüt hyaluronidaz aktivitesini azaltarak cildinizdeki hyaluronik asit miktarını korumanızda yardımcı olacaktır. Bu özü şu isimlerle de bulabilirsiniz Undaria pinnatifida, wakame yosunu, Japon kahverengi yosunu özütü, fucodian ya da fucoxanthin. Bu yöntemin yanı sıra hyaluronik asit takviyeleri alarak da cildinizdeki miktarını belli bir düzeyde tutabilirsiniz.
Gösterim 15051 En yaygın kullanılan Hyaluronik asit;HA kaynakları; horoz ibiği, insan göbek kordonu, deri, tendonu ve bakteri kültürleridir. HA dolgularının iki ana kategorisi vardır hayvan kökenli örneğin; Hylaform ve bakteri kökenli örneğin; Restylane, Juvéderm vb.. Hayvan kökenli olmayan HA ler “hayvan dışı kaynaklı sentetik hiyalüronik asit” anlamına gelen NASHA olarak tanımlanmaktadır. HA ler günümüzde bakterilerden biyofermantasyonla üretilmektedir. Bu amaçla streptokok ve basil olmak üzere 2 bakteri kullanılmaktadır. “Streptococus equi” atlarda hastalık yapan bir mikroroganizmadır. HA bu bakterinin hücresel duvarından ve hücre kapsülünden elde edilmektedir. Daha sonra üretilen HA organik solventler kullanılarak bakteriden ayrılmaktadır. Bu nedenle streptokok kaynaklı HA lerde ürün içerisinde bakteriye ait endotoksin ve solvent artıkları kalabilmektedir. Ayrıca elde edilen HA molekülleri farklı uzunluk ve ağırlıktadır yani homejen değildir. Bu nedenle başlangıç üretim aşamasında 2000 yıllardan önce kullanılan bu HA lerde hastalarda % oranında aşırı duyarlılıklar gelişebilmekte idi. Daha sonra ürün geliştirmede iyileştirmeler yapılarak 2000 yıllardan sonra bu oran % lara kadar gerilemiştir. Son yıllarda bu olumsuzluklara karşı 2011 yılında “Bacillus subtilis” denBacillus subtilis normalde toprakta bulunmaktadır ve bazı hayvanlarda sindirim sisteminde de yer almaktadır HA elde edilmiştir. HA basil tarafından hücre içerisinde sentezlenmekte ve dış ortama salgılanmaktadır. Bu nedenle streptokoklarda olduğu gibi solvent kullanılmamaktadır. Organik solventeler hem üretim maliyeti getirmekte hem de HA de moleküler yapıda değişiklikler yapmaktadır Bacillus subtilisten elde edilen HA daha homejen yapıdadır. Doğal formunda HA ciltte bulunan hyaluronidase enzimi, kasların mekanik etkisi ve serbest oksijen radikaller ile yıkılmakta hızla emilmektedir. Deride yarılanma ömrü 24 saatten azdır ve parçalanrak karaciğerden atılmaktadır. Bir günde tüm vücutta HA in % 30 yenilenmektedir. Hyaluronik Asit Hyaluran
Copyright © 2022 Uzman Dr. Yeşim Altun. Tüm hakları saklıdır. Deri hastalıkları, psoriasis, siğil, akne tedavisi, bilgisayarlı ben incelemesi, botoks, dolgu, mezoterapi, kriyoterapi, lazer uygulamaları yapılmaktadır. Gizlilik Politikası Site Haritası
dize hyaluronik asit enjeksiyonu yaptıranlar