İngilizceTo be ile ilgili örnek cümleler. I’am a doctor (Ben bir doktorum) You are a man (Sen bir adamsın) He is an engineer (O bir mühendistir)
Can Can’t , Could, Couldn’t ı uygun fiille boşluklara yerleştirme Can, can’t could , couldn’t uygun fiili kullanarak boşluk doldurma alıştırması. Can, could, be able to, may, might. 1. Complete these sentences using can, can’t, could or couldn’t with a suitable verb from the list. control cook go play play read see speak
1who can’t see well. 2 whose body temperature is affected by the temperature of the air / water. 3 made at the latest possible time. 4 which is known by people all over the world. 5 who has good behaviour. 6 whose origins go back a very long time. 7 who doesn’t judge other people
May, Might, Can, Could Konu Anlatımı videosunda İngilizce olasılık kelimelerini ve may, might, can, could farkını öğretiyorum. İngilizcede cümle kurarken, bir olasılığı bildirmek amacıyla modalları nasıl kullanabileceğimizi bu videoda anlatıyorum. Bu dersi PDF olarak indirmek ve 'Çeviriyle Öğren' kitabımı satın almak
Onlineexercises with answers for pre-intermediate to advanced levels. Be able to Exercise 1 Learn to use 'be able to' in all tenses. Can - Be able to Exercise 2 Practice the difference. Could - Would be able to Exercise 3 Make conditional forms (could - would be able to, could have been - would have been able to).
cash. CAN ve BE ABLE TO a Can ve be able to, gücü yetme, yapabilirlik anlamlarında kullanılır. Can daha yaygın kullanılır. I can speak two languages. /I am able to speak two languages. İki dil konuşabilirim We can paint the house bu ourselves. / We are able to paint the house by ourselves. Kendi başımıza evi boyayabiliriz Ostriches can’t fly. / Ostriches aren’t able to fly. Deve kuşları uçamaz George can’t read yet. /George isn’t able to read yet. George henüz okuyamaz Yakın gelecekte yapabileceğimiz, uygun olduğumuz eylemler için can kullanılabilir. Today I’m busy but we can meet tomorrow. Bugün meşgulum ama yarın buluşabiliriz I can visit him on Sunday. Pazar günü onu ziyaret edebilirim Will, -ing form, to infinitive yapılarıyla yapabilirlik ifade etmek için be able to kullanılır. I will be able to cook after this course. Bu kurstan sonra yemek yapabileceğim Everyone would like to be able to predict the future. Herkes geleceği tahmin edebilmeyi ister Being able to speak English is necessary for everyone. İngilizce konuşabilmek herkese gerekli I have been able to drive since I was six. 6 yaşından beri araba sürebiliyorum Ability in the past could ve was/were able to b Geçmişte yapabilirlik ifade etmek için hem could hem was/were able to kullanılabilir. I could/was able to go to school by myself when I was at primary school. İlkokuldayken okula kandi başıma gidebilirdim I couldn’t/wasn’t able to cook before I got married. Evlenmeden önce yemek yapamazdım People could/were able to have a picnic in the city, but today there are buildings everywhere. İnsanlar şehirde piknik yapabilirlerdi, ama bugün heryerde bina var Jill couldn’t/wasn’t able to drive, so her father took her to school every morning. Jill araba süremiyordu bu yüzden babası her sabah onu okula götürürdü Geçmişte tek bir eylemin mümkün olup da yapıldığını, was/were able to ile ifade ederiz. Could bu anlamda kullanılmaz. The test was quite difficult, but I was able to answer all the questions correctly. Test oldukça zordu ama tüm soruları doğru bir şekilde cevaplandırabildim There was a long queue, but I was able to buy a ticket. Uzun bir kuyruk vardı ama bir bilet alabildim Bu anlamda was/were able to yerine managed to ve succeeded in –ing yapıları da kullanılabilir. The test was quite difficult, but I managed answer all the questions correctly. The test was quite difficult, but I succeded in answering all the questions correctly. Test oldukça zordu ama tüm soruları doğru bir şekilde cevaplandırabildim Duyu ve his belirten hear, see, understand, feel gibi fiillerle was/were able to değil could kullanılır. A bird was hiding. I could see the bird and I cought it. Bir kuş saklanıyordu. Kuşu görebildim ve onu yakaladım I could understand the message. Mesajı anlayabildim Soru ve olumsuzlarda tüm fiillerle hem could hem was/were able to kullanılabilir, fakat could daha yaygındır. I ran fast, but I couldn’t catch the bus. Hızlı koştum fakat otobüsü yakalayamadım We couldn’t find a ticket. Bir bilet bulamadık Could you repair the door yesterday? Dün kapıyı tamir edebildin mi? SONRAKİ KONU
İngilizce izin isteme ve izin verme cümlelerimizde Can, May, Could, be allowed to, Let + someone, Could was/were allowed to, Allow permit, Let gibi yapıları allowed to, izin verilmek anlamında kullanılabilir. Can anlamında are allowed to play in the front garden. Ön bahçede top oynayabilirsinizYou are allowed to use a calculator during the exam. Sınav sırasında hesap makinası kullanabilirsinizI’m not allowed to drive my dad’s arabasını kullanmama izin are not allowed to smoke in the sigara içmemize izin are not allowed to talk during the sırasında konuşmak are not allowed to enter that country without a ülkeye vizesiz giremezsin. Can - May - Could ifadeleri izin isteme için kullanılabilir. Can I use your phone? Of course you can. Telefonunuzu kullanabilir miyim? Tabiki Could I go out right now? I’m afraid you can’t. Şimdi dışarı çıkabilir miyim? Korkarım çıkamazsın. May I come in,? Yes, of course. Girebilir miyim? Tabiki İzin verirken can, may kullanılır. You can play with my toys. Benim oyuncaklarımla oynayabilirsiniz You may take photos during the trip. Gezi sırasında fotoğraf çekebilirsiniz Can - İzin isterken en sık kullanılan kip belirtecidir. Aynen”may” gibi konuşmacının ikinci ve üçüncü şahıslara bir eylemi gerçekleştirmeleri için izin verdiğini de belirtir. Ancak May kadar resmi ve kibar bir üslup değildir. You can come and see me whenever you want. Beni ne zaman istersen gelip görebilirsin. You can eat anything you like. istediğin herhangi bir şeyi yiyebilirsin. You can apply for the job up to 8 May. 8 Mayısa kadar iş için müracaat edebilirsiniz. Can’t – yasaklama- İzin isterken ya da izin verilmediğini, yasaklama yapıldığını belirtirken”can’t” kullanabiliriz. Can’t l listen to your conversation? Konuşmanızı dinleyemez miyim? Can’t join your trip? Gezinize katılamaz mıyım? You can’t borrow my car. Arabam ödünç alamazsan. You can’t sing my song in your album. Albümünde benim şarkimi söyleyemezsin. Could -izin -Can’den daha resmi ve kibar olsa da, bu yönden”may”den bir derece alttadır. You could use my car. Arabamı kullanabilirsin. You could go to whereever you want. stediğin her yere gidebilirsin. He could do whatever he wants. O ne isterse yapabilir. May not –yasaklama-Konuşmaca kendi yetkisini kullanarak bir eylemin yapılmasına izin vermiyor ve bunu yasaklıyorsa may not kullanılır. He may not ask me for money from now on. Bundan böyle benden para isteyemez. They may not come to our house one more time. Evimize bir kez daha gelemezler Resmi yasaklamalarda da “may not” ifadesiyle sıkça karşılaşılır. Passengers may not smoke in the cabin. Yolcular kabinde sigara içemezler. Yolcuların kabinde sigara içmeleri yasaktır. Let + someone + fiil yapısı izin vermek anlamında kullanılabilir. My parents let me wear make up. Anne babam benim makyaj yapmama izin verir The teacher let the students go out before the bell rang. Öğretmen öğrencilere zil çalmadan dışarı çıkarttı/çıkmalarına izin verdi Could ve was/were allowed to, geçmişteki izin anlamında kullanılabilir. When I was a kid, I could/was allowed to watch TV until late. Ben çocukken, geç vakte kadar TV seyredebiliyordum We could /were allowed to use computers last year. Geçen yıl bilgisayarları kullanabiliyorduk Geçmişteki tek bir eylem için izin verilip de yapıldığını was/were allowed to ile ifade ederiz. Olumlu ifadelerde could kullanılmaz fakat olumsuz ve sorularda iki yapı da kullanılabilir. Bu durum could ve was/were able to arasındaki fark gibidir. I was allowed to use a calculator during the exam, and I did well. Allow ve permit,Bu kelimelerin anlamları ve kullanımları birbirine benzer. Permit daha resmîdir. Her iki kelimeden sonra nesne ve mastar fiil gelir We do not allow/permit people to smoke in the kitchen. İnsanların mutfakta sigara içmesine izin vermiyoruz. Eğer cümlemizde nesne yoksa, fiilin –ing hâli kullanılırız. We do not allow/permit smoking in the kitchen. Mutfakta sigara içilmesine izin vermiyoruz. Edilgen passive yapılarla da kullanılırlar. Özne olarak kişi ya da fiilin –ing almış hâli kullanılabilir. People are not allowed/permitted to smoke in the kitchen. İnsanların mutfakta sigara içmesine izin verilmez./İnsanlar mutfakta sigara içemezler. Smoking is not allowed/permitted in the kitchen. Mutfakta sigara içilmesine izin verilmez. Edilgen yapıda it kullanılması sadece permit fiili ile mümkündür. It is not permitted to smoke in the kitchen. Mutfakta sigara içilmesine izin verilmez. Zarfçıklarla adverb particles allow kullanılır ama permit kullanılmaz. She wouldn't allow me in. Beni içeri kabul etmez. Mary isn't allowed out at night. Mary’nin geceleri dışarı çıkmasına izin verilmez. Let, bu üç kelime arasında en samimi kullanıma sahiptir. Kendisinden sonra nesne ve fiilin to almamış hâli gelir. Please allow me to buy you a drink. Size içki ısmarlamama lütfen izin verin. kibar ve resmî Let me buy you a drink. Sana bir içki ısmarlayayım. samimi ve teklifsiz Let, genellikle edilgen yapıda kullanılmaz. Onun yerine be allowed to kullanılır. I wasn't allowed to pay for the drinks. İçkilerin parasını ödememe izin verilmedi. Let, zarfçıklarla kullanılabilir. Bu durumda edilgen cümle mümkün olur. She wouldn't let me in. İçeri girmeme izin vermez. I’ve been let down. Hayal kırıklığına be allowed to konu anlatımı be allowed to be allowed to cümle örnekleri allowed to kullanımı be allowed to kullanımı
Oluşturulma Tarihi Nisan 14, 2022 1521İngilizce günümüzde pek çok kişi tarafından bilinen önemli dillerden birisidir. Bu nedenle İngilzce'de bazı kalıpların detaylı bir şekilde öğrenilmesi gerekmektedir. Bunlardan biriside ''Be able to'' kalıbıdır. Peki İngilizce be able to ne zaman kullanılır? Be Able To kullanımı örnek cümleleri ile konu anlatımını sizlere detaylıca derledik. İngilizcede çok sık karşılaştığımız kalıplardan birisi de ''Be able to'' kalıbıdır. Özellikle İngilizce konuşma da büyük önem taşıyan ''Be able to'' kalıbının bilinmesi çok önemlidir. İngilizce ''Be Able To'' Ne Zaman Kullanılır? İngilizce dilinde ''Be able to'' kalıbı en sık karşılaşılan kalıplardan birisidir. Genellikle ''can ve could'' yerine kullanılmaktadır. Cümle içerisinde bu kalıp gücümüz yettiğince, yapabildiğimiz şeyleri ifade etmek için kullanılmaktadır. ''Be able to'' kalıbı pek çok kaynakta karşımıza modal konusu içinde yer almaktadır. Bunun sebebi ''can ve could'' kalıbının birer modal olmasıdır. Aynı zaman da ''Be able to'' ile aynı anlama gelmesi de bunun sebeplerinden birisidir. Fakat bu kalıplar aynı anlama gelseler de dil bilgisi kurallarına göre farklı zamanlarda kullanılır. ''Can ve could'' geçmiş zaman ve şimdiki zamanda yapabildiğimiz şeylerden bahsederken kullanılmaktadır. ''Be able to'' kalıbı ise her zaman ile birlikte kullanılan ve yapabildiğimiz şeylerden bahsederken kullanılmaktadır. ''Be able to'' yapısı Türkçeye çevrildiği zaman ''-ebilmek, -abilmek'' anlamlarına geldiğini görmekteyiz. Cümle içerisinde yeteneklerden veya yapabildiğimiz şeylerden bahsederken bu kalıp kullanılmaktadır. Kullanım açısından ise her tense ile kullanılmasından dolayı oldukça kolaydır. ''Be able to'' yapısında bulunan ''be'' olmak anlamına gelmektedir. ''Be cümle içerisinde her zaman kullanılmaz. Özellikle ''be'' cümle içinde ''am, is, are'' veya ''was, were'' olarak kullanılmaktadır. Yapıda bulunan ''Be able to'' ifadesi ise aynı şekilde cümle içerisinde kalmaktadır. ''Able'' kelimesinin anlamından gelen yapabilmek ve ebilmek anlamını cümleye katar. Cümle içerisinde ise şu şekilde kullanılmaktadır - Subject özne + be + able + infinitive mastar Be Able To Kullanımı Örnek Cümleleri İle Konu Anlatımı İngilizcede her dilde olduğu gibi farklı zaman kalıpları bulunmaktadır. Bazı kalıplar cümle içerisinde hangi zamandan bahsediliyor ise o kalıpta kullanılır. ''Be able to'' kalıbında ise bu geçerli değildir. Bu kalıp her zaman diliminde aynı şekilde kullanılmaktadır. ''I will be able to, I was able to veya I had been able to gibi farklı zaman kalıplarında bu şekilde kullanabilirsiniz. ''Be able to'' Dilimizde ''ebilmek, abilmek'' anlamlarına gelmektedir. Bu yapı can ve geçmiş zaman hali olan could ile benzer bir anlama sahiptir. Buna şu şekilde bir örnek verebiliriz - She is not able to move her arm O kolunu oynatamıyor. - She can not move her arm O kolunu oynatamıyor. Görüldüğü gibi ''Be able to'' kalıbı ile can kalıbı cümlede aynı anlamı katmaktadır. Fakat can genellikle zamanla kazanılmış yapabilirlik veya yetenekler de kullanılır. ''Be able to'' kalıbı ise geçici ya da belirli yetenek ve yapabilirlik veya yeteneksizlik durumlarında kullanılmaktadır. ''Be able to'' kalıbı cümle içerisinde olumlu bir şekilde kullanılacak ise ''not'' eki getirilmeden oluşturulması gerekir. ''Be able to'' kalıbının olumlu örnek cümleleri şu şekildedir - You will be able to drive a car when you get older Büyüdüğünde araba süreceksin. ''Be able to'' yapısı ile olumsuz bir cümle oluştururken ise ''be'' kısmına ve yardımcı fiile not eklenmesi gerekir. Bu sayede negatif bir cümle haline getirilebilir. Buna örnek şu şekilde verebiliriz - I wasn't able to come to your birthday I had an emergency call from my office Sana yardım edemedim çünkü iş yerimden acil bir telefon almıştım.
Can konu anlatımı ve örnek can cümleleri aşağıda bulabilirsiniz. "can" -ebilmek anlamına gelen bir yardımcı fiildir. Fiilin şekline etki eder. Örneğin; I fly. uçarım. I can fly. uçabilirim. Gördüğünüz gibi yükleme "-ebilmek" anlamını kazandırdı. Düz cümlede "can" yardımcı fiili, cümlenin öznesinden hemen sonra yazılır. Aşağıdaki cümleleri inceleyiniz. Bu cümlelerin her birisinde özneden sonra "can" yardımcı fiili gelmiştir. - I can go. Gidebilirim. - You can find. Bulabilirsin. - She can drink water. O su içebilir. - We can play a game if you have enough time. Eğer yeterince zamanın varsa oyun oynayabiliriz. - The teacher can find you; even if you hide under the table. Masanın altına gizlensen bile öğretmen seni bulabilir. Soru cümlesinde can yardımcı fiili cümlenin en başına gelir. - Can she find me even if I hide under the table? Masanın altına saklansam bile o beni bulabilir mi? - Can you play? Oynayabilir misin? - Can you help me? Bana yardım edebilir misin? - Can you cut your own hair? Kendi saçını kesebilir misin? Can ile ilgili olumsuz cümleler Can yardımcı fiilinin kullanıldığı bir cümleyi olumsuz hale getirmek için "not" olumsuzluk ekini kullanırız. "not" ile "can" yan yana kullanılır. - He can not swim. O yüzemez. - She can not find my book. O kitabımı bulamaz. - They can not go to Germany without a bus. Onlar bir otobüs olmadan Almanya’ya gidemez. Yukarıdaki cümleleri incelediğinizde, olumlu cümlelerden tek farkının “not” olumsuzluk ekinin eklenmiş olduğunu görebilirsiniz. Öte yandan gündelik konuşmalarda ve hatta yazışmalarda kolaylık olsun diye can ve not birleştirilerek kullanılır. Bu nedenle can’t şeklinde yazılır ve okunur. Örnekler; - I can’t read a book now. Şu an bir kitap okuyamam. - Dog can’t jump over the wall. Köpek duvarın üzerinden atlayamaz. Yukarıdaki cümlelerde gördüğünüz gibi can ve not birleşerek can’t şeklinde yazılmıştır. Bu tür bir kullanımda, okunuşta da seste farklılık olur. Bu nedenle okunuşlar aşağıdaki gibidir; - can ken - can not kennat - can’t kent - I can not swim Ay kennat svim. - I can’t swim Ay kent svim. Could konu anlatımı Could, can fiilinin geçmiş zamanlı halidir. Simple Past Tense Basit Geçmiş Zaman cümlelerinde can yerine could kullanırız. - I can read a book. Bir kitap okuyabilirim Yukarıdaki örnek cümle geniş zamanlı bir cümledir. Bu nedenden dolayı can şeklinde kullanılmıştır. - I could read a book. Bir kitap okuyabilirdim Yukarıdaki örnek cümle ise geçmiş zamanlı bir cümledir. Bu yüzden can, geçmiş zamandaki hali could kullanılmıştır. - I could not go to school today. Bugün okula gidemedim. - I could go to school today. Bugün okula gidebilirdim. - I can not go to school today. Bugün okula gidemem. - I can go to school today. Bugün okula gidebilirim. Ben bu cümleleri kurarken kısaltma yapmadım ancak siz can ve not ifadelerini birleştirip, can’t şeklinde kısaltırsanız daha pratik olur ve zaten gündelik konuşmalarda, yazışmalarda da bu şekilde kısaltılmış halde kullanılıyor. Can be able to konu anlatımı Can could be able to konu anlatımı olabildiğince net bir şekilde yapmaya çalışacağım. Çünkü bazen bu ifadelerin birbirlerine karıştırıldığını ya da net bir şekilde anlaşılmadığını fark ediyorum. Öncelikli olarak, yazının buraya kadarki olan kısmını okuduysanız zaten can ve could ifadelerinin ne zaman kullanıldığını anlamışsınızdır. Şimdi ise karşımızda yeni bir ifade var; able to. Şunu söylemek isterim ki "can" ve "able to" ikisi de aynı anlamı vermektedir. Örnekler; - I can read a book. Bir kitap okuyabilirim. - I am able to read a book. Bir kitap okuyabilirim. Yukarıdaki örnek cümleleri incelediğimizde, hem "can" hem de "able to" ile kurulmuş cümlenin aynı anlama sahip olduğunu görüyoruz. İşte bu durumda "can" ile "able to" arasındaki fark nedir, bunu soruyor olabilirsiniz. Able to > fiilin yapabilirlik derecesine vurgu yapar geçmiş ve gelecek zamanda daha çok tercih edilir can > vurgu yapmaz geniş zamanda daha çok tercih edilir Örnekler - I can listen music. Müzik dinleyebilirim. Genel olarak müzik dinleyebilirim demek isteniyor - I am able to listen music. Müzik dinleyebilirim. Yani müzik dinlemek eylemini yapabilir olduğunu vurguluyor. - She can run. O koşabilir. Genel olarak koşabilir anlamında. - She is able to run. O koşabilir. Koşma fiilini gerçekleştirebilir anlamında. Sonuç olarak; söz konusu fiilin yapılabilirliğini vurgulamak istediğimizde able to kullanabiliriz ancak geniş zamanda able to yerine can kullanımı daha çok tercih edilir. Able to kullanımı ise daha çok gelecek ve geçmiş zamanda tercih edilir. Eğer able to kullanılacaksa, able to ifadesinden sonra to be yardımcı fiilinin de kullanılması gerektiğini unutmayın. Etiketler ingilizce konu anlatımı
Could; Can ve Be able to formunun past biçimidir ve doğal olarak geçmiş zamandan bahsediyor oluruz. Gerçekleştirebildiğimiz veya gerçekleştiremediğimiz eylem ve durumlarda kullanırız. Could Could geçmiş zaman cümlesinde birinin bir işi yapabilme yeteneğinden bahseder. Özne + yardımcı fiil could + fiil + nesne & zarf kalıbı ile olumlu cümle kurabiliriz. I could run before. Önceden koşabilirdim. daha anlaşılır olması için can ve could ile bir cümle kuralım. I could run before, now I can’t. Önceden koşabilirdim, şimdi yapamam. Could kullanımını geçmişte üstesinden gelebildiğimiz, başardığımız, idare edebildiğimiz durumlar için kullanamıyoruz. Could kullanımı sadece beceri, hüner, yetenek ability anlamı ifade eden durumlar için kullanılabiliyor. I can go to Germany. Almanya’ya gidebildim. I could ride a bike. Bisiklet sürebiliyordum. Özne + yardımcı fiil could not + fiil + nesne & zarf olumsuz cümle kurabiliriz. We could not understand what the boy was doing. Çocuğun ne yaptığını anlayamadık. She could not find out why she came. Neden geldiğini öğrenemedi. Yardımcı fiil could + özne + fiil + nesne & zarf kalıbı ile soru cümlesi kurabiliriz. Could she cook? Yemek yapabilir miydi? Could the neighbor’s child walk? Komşunun çocuğu yürüyebildi mi? Could you do me a favour? Bana bir iyilik yapabilir misin?
can could be able to konu anlatımı